ustalık hakkında bir hikaye,
yeniçerinin kılıcı eğrilir bir sebepten, çarşı gezerken aklına gelir kınından zor çıkan kılıçı, bir demirciye uğrar selam vererek kılıcım eğildi der ve usta oturduğu tabureden kalkarak kılıcı eline alır evirip çevirir buyur otur paşa der ve oturduğu taburenin altına koyup kılıcın uzerine oturup ağırlığını verir tabure ile, onbeşdakika kadar sonre kılıcı taburenin altından çıkarıp kontrol eder ve yeniçeriye uzatır.
- buyur paşam kılıç hazır. der usta,
- borcum ne kadar. der yeniçeri
- iki akçe. der usta
ooo,.. sen neyaptında iki akçe istiyon benden diye çıkışırken yeni çerinin elinden kılıcı alan usta bir hareketle kılıcı eski haline getirir ve borcun yok paşam değip kılıcı yeni çeriye geri verir,
ve,
yine kızarak sen neyapıyon niye eğdin der ustaya çıkışan yeniçeri ,
bende düzeltirim sana neden geldiysem der ve ustayı beklerken oturduğu taburenin altına kılıcı koyup üstüne oturur ve kılıçtan kırılan bir metal sesi gelir kılıç artık iki parçadır o saatten sonra,..
bana 13/14 yaşlarında çırakken anlatılan ve unutamadığım hayat hikayelerimdendir ustalık üzerine olunca bahis paylaşmak istedim.
saygılarımla